ZARARLI KİMYASALLARIN MEVZUATA UYGUN ETİKETLENMESİ
Turkcoat Dergisi - 2017 Şubat - Mart Sayısı
Etiket, bir kimyasalın zararlılıklarını ve bu zararlılıklarına karşılık alınacak önlemleri öğrenmek için başvurulacak en uygun araçtır. Bu nedenle, bir etiket okuyana mesajını hızlı, açık, sade, anlaşılır bir dilde ve şekilde sunmalıdır.
Doğru kimyasal etiketleme, on yıllardır dünya kimya endüstrisinin başta gelen sorunlarından biridir. Ülkeler arasında kimyasalların etiketleme kurallarının birbirinden farklı olması, ülkelerarası ticarette sorunlar yaratmaktadır. Ayrıca yetersiz bigi ve yetkinlikte kişilerce yapılan yanlış veya eksik etiketleme sebebiyle kullanıcıların yetersiz bilgilenmesi, çeşitli iş ve kullanım kazalarına, mesleki hastalıklara ve eksik/yanlış bilgi verilmesinden kaynaklı olarak yetersiz önlem alınmasından dolayı kişinin zarar görmesine yol açabilmektedir. Aynı zamanda, yanlış ambalaj seçimine, uygun olmayan depolama ve taşıma biçimlerine, üretim esnasında yanlış yöntem seçimine de yol açarak hem kaza oluşum potansiyeline hem de planlanandan daha yüksek işletme maliyetlerine neden olabilmektedir. Etiketlemenin bu kadar yüksek önem seviyesine sahip olmasından dolayı, ülkelerin ilgili yerel ve/veya bölgesel resmi mercileri, yayınlamış oldukları resmi düzenlemeler ile zararlı kimyasalların etiketlenmesi uygulamasını zorunlu ve küresel düzeyde uyumlu bir hale getirmişlerdir. Birleşmiş Milletler tarafından Küresel Uyum Sistemi (GHS-Globally Harmonized System) tam da bu amaç doğrultusunda meydana getirilmiştir.
RESİM 1- Endüstriyel Kimyasal Etiketlemesi
GHS, herhangi bir kimyasalı farklı ülkelerin, aynı sınıflandırma-etiketleme-ambalajlama koşullarıyla değerlendirmesini, dolayısıyla ortak etiketlemenin yapılmasını amaçlamaktadır. Ülkeler arasında farklı koşullar ile yapılan etiketlemelerin sonucu olarak kimyasalın ticari yolculuğunda aksamalar meydana gelmekte ve hatta ticari akışa engel olmaktadır. GHS ile zararlılık iletişimin ortak unsurlar kullanılarak, bahsedilen ticari sorunların giderilmesi sağlanmıştır.
Bir kimyasalın etiketleme işlemi aslında birazdan bahsedilecek olan sürecin ikinci basamağıdır. Etiketleme işleminden önce kimyasal madde veya karışımın zararlılığının tespit edilmesi gerekir. Maddelerin zararlılık tespiti için;
• Testler (toksikolojik, ekotoksikolojik, tahriş/aşınma, kanserojenlik vb) yapılabilir,
• Çeşitli testleri yapılmış benzer yapıdaki başka maddelerin bu verilerinden faydalanılabilir,
• Literatür çalışmalarından faydalanılabilir,
• Q(SAR) veritabanından faydalanılabilir.
Karışımların zararlılık tespiti için;
• Testler (toksikolojik, ekotoksikolojik, tahriş/aşınma, kanserojenlik vb) yapılabilir,
• Çeşitli testleri yapılmış benzer yapıdaki başka maddelerin bu verilerinden faydalanılabilir,
• Literatür çalışmalarından faydalanılabilir,
• HESAPLAMA YÖNTEMİ. En sık kullanılan yöntemdir. Bu yöntemi uygulayan kişinin 28848 sayılı SEA yönetmeliği ve eklerine hakim olması gerekmektedir. Zaten bu amaçla, hesaplama yöntemini kullanan kişinin, akredite kuruluşun düzenlediği sınavdan başarı ile geçmiş, sertifikalı biri olması gerekmektedir. Bu kişinin ünvanı, sertifikalı Güvenlik Bilgi Formu (GBF) hazırlayıcısıdır.
Kimyasal madde veya karışımın zararlılık sınıflandırması (H kodları ve ifadeleri), 28848 sayılı SEA yönetmeliği ve ekleri (özellikle Ek-1) vasıtasıyla tespit edilmektedir. Hesaplama yöntemine dair ayrıntılar bu ekte verilmektedir. Aynı zamanda bu yönetmelik ve eklerinde etiketleme kuralları da bulunmaktadır.
Etiketleme Unsurları
28848 sayılı SEA yönetmeliğinde etikette olması gereken zorunlu unsurlar belirtilmektedir. Bu unsurların tespiti için madde veya karışım için tespit edilen zararlılık ifadeleri (H kodları) başlangıç noktası olarak kullanılır. Kimyasal bir ürünün tipine bağlı olarak zorunlu etiket unsurları farklılık göstermekle beraber, aşağıda verilen unsurlar(28848 SEA, MADDE 19’a göre ) birkaç istisna dışında tüm ürün tipleri için kullanılması zorunlu olanlardır.
• Tedarikçinin adı, adresi ve telefon numarası.
• Ambalaj üzerindeki miktar başka bir yerde belirtilmediği sürece, halka sunulan ambalaj içindeki madde veya karışımın nominal miktarı.
• Maddenin veya karışımın kimliği.
• Zararlılık işaretleri (piktogram)
• Uyarı kelimesi
• Zararlılık ifadeleri (H kodları kullanımı etikette zorunlu değildir)
• Önlem ifadeleri (P kodları kullanımı etikette zorunlu değildir)
• Madde adı veya karışımlar için 28848 sayılı yönetmelik, Madde 20’de belirtilen zararlılıklara sebep olan madde adları.
• Gerekiyorsa, EUH ifadeleri
RESİM 2- Örnek Tedarik Etiketi
Maddenin ve karışımın kimliği (28848 sayılı yönetmelik, Madde 20)
Bir madde etiketi, maddenin adını ve EC veya CAS numarasını içermelidir.
Bir karışımın etiketi aşağıdaki unsurları içermelidir;
• Karışımın ticari adı veya adlandırması.
• Karışım içinde bulunan ve karışımın akut toksisite, deri aşınması veya ciddi göz hasarı, eşey hücre mutajenitesi, kanserojen, üreme sistemine toksik, solunum veya deri hassasiyeti, belirli hedef organ toksisitesi veya solunum için zararlı olarak sınıflandırılmasına katkıda bulunan tüm maddelerin kimlikleri.
Zararlılık işaretleri/Piktogramlar (28848 sayılı yönetmelik, Madde 21)
Zararlılık işaretleri ürünlerin sınıflandırmasına ait H kodlarına karşılık tespit edilmektedir. Zararlılık işaretlerinin tümü ve hangi zararlılıkta hangi işaretin kullanılacağının koşulları 28848 sayılı yönetmelik, Ek-5’de verilmektedir. Her işaretin kendine ait bir de kodu bulunmaktadır. Toplam dokuz adet zararlılık işareti olup kodları GHS01, GHS02 örneklerindeki gibidir. Örneğin alev işareti GHS02’dir. Kurukafa işareti GHS06’dır. Etiketlemede kod kullanılmaz, doğrudan işaretin kendisi kullanılır.
RESİM 3 – SEA zararlılık işaretleri
Zararlılık işaretleri açıkça görülecek şekilde geniş kırmızı bir çerçeveye sahip beyaz zemin üzerine siyah bir sembolü olmalıdır. Etiket zemin rengi zararlılık işareti ile zıt olmalı veya işaretin çeçevesinin belirginliğini yok etmemelidir.
Bir etiketteki en temel amaç, ürüne ait zararlılıkları sade biçimde vermek olmasından dolayı, çok sayıda zararlılık işareti olması durumunda, işaretler arasında bir eleme işlemi yapılabilir. Bu işlem, 28848 sayılı yönetmelik, Madde 28’de belirtilen koşullar dahilinde olmalıdır. Bir eleme yapılacak ise elenen işaret her zaman daha alt zararlılığa ait işaret için yapılır. Diğer önemli bir detay ise, her zaman eleme işlemi üç zararlılık grubunun kendi içinde olmalıdır. Yani Fiziksel zararlılık, Sağlık zararlılığı, Çevresel/Sucul zararlılık grupları kendi içindeki zararlılık işaretleri ile elenebilir. Örneğin, Fiziksel zararlılığa ait bir işaretin Sağlık veya Sucul zararlılık işareti üzerinde bir üstünlük etkisi olamaz.
Uyarı kelimesi (28848 sayılı yönetmelik, Madde 22)
Uyarı kelimesi H kodlarına karşılık tespit edilmektedir. Tehlike veya Dikkat olmak üzere iki uyarı kelimesi bulunmaktadır. Tehlike daha üst bir zararlılık derecesini ifade etmektedir. Etiket üzerinde “Tehlike” uyarı kelimesinin kullanılması halinde, “Dikkat” uyarı kelimesi bulunmaz.
Zararlılık ifadeleri (28848 sayılı yönetmelik, Madde 23)
Zararlılık ifadelerinin tam listesi 28848 sayılı yönetmeliğin Ek-3’ünde sunulmaktadır. Zararlılık ifadelerinde yer alacak olan açıklamaların Ek-3’te yer alan hükümlere uygun olması zorunludur. Yani ekte belirtilen ifadeleri kullanılmak zorundadır. Bu önemli bir husustur, zira aynı H koduna karşılık farklı ifadelerin kullanılması, harmonize ve standart nitelikte bir etiket oluşturmak için temel ilkelerdendir. Endüstride görülen yanlış etiketlemelerde, aynı H koduna karşılık farklı ifadelerin verilmesiyle, zararlılığın yanlış anlaşılmasına ve alınacak önlemlerin eksik kalmasına neden olabilmektedir.
Önlem ifadeleri (28848 sayılı yönetmelik, Madde 24 ve Madde 30)
Önlem ifadelerinin tam listesi 28848 sayılı yönetmeliğin Ek-4’ünde sunulmaktadır. Önlem ifadelerinde yer alacak olan açıklamaların Ek-4’ün ikinci bölümüne uygun olması zorunludur. Madde, karışım veya ambalaja ilişkin seçilen önlem ifadelerinden açık bir şekilde fazla veya gereksiz olanlar etikette yer almaz.
Zararların ciddiyetini ve niteliğini belirtmek için gerekli olmadığı sürece, etiket üzerinde altıdan fazla önlem ifadesi yer almaz. Bu ifade uygulama sırasında çoğu zaman yanlış anlaşılmaktadır. Eğer gerekli görülürse, altı adetten fazla P ifadesi kullanılabilir. Yönetmelik bu duruma izin vermektedir. Çünkü bazen ürünler için çok sayıda H ifadesi yer almış olmasından dolayı, altı adet P ifadesi gerekli önlemlerin alınması için yeterli gelmemektedir. Ancak, etiketin sade ve anlaşılır olması gerekliliği temel ilke olarak alındığında, on adet P ifadesini geçmemesini tavsiye edebilirim.
P ifadelerinde eleme yaparken, ürün özellikleri dikkate alınmalıdır. Ürünün piyasa verildiği formu, ambalaj şekli/hacmi, taşıma biçimi gibi koşullar dikkate alınarak eleme yapılmalıdır. Örneğin, statik elektrik ve topraklama önlemi, büyük hacimli ambalajlar veya tanker taşımacılığı için tercih edilebilir. Eğer 1 L ambalaj ile taşınıyorsa, bu önlemler etikette kullanılmayabilir. Başka bir örnek olarak katı bir ürününün tozunun oluşması ihtimali yok ise, “P260 Tozunu solumayın” veya “P261 Tozunu solumaktan kaçının” ifadelerinin kullanılması gerekmez.
Bazı P ifadeleri tedarikçi tarafından belirlenebilmektedir. Örneğin P501 bunlardan biri ve en sık kullanılanıdır. Bu P ifadesi tedarikçinin en uygun gördüğü tavsiye ile oluşturulabilmektedir.
• İçeriği/kabı yerel yönetmeliklere göre bertaraf edin.
• İçeriği/kabı bölgesel yönetmeliklere göre bertaraf edin.
• İçeriği/kabı ulusal yönetmeliklere göre bertaraf edin.
• İçeriği/kabı uluslararası yönetmeliklere göre bertaraf edin.
• İçeriği/kabı … bertaraf edin.
İlave Zararlılık İfadeleri (EUH kodları ve ifadeleri)
28848 sayılı yönetmelik, Ek-2’de tüm EUH ifadeleri ve onların etikette kullanılma koşulları verilmiştir. Fiziksel zarar, insan sağlığına ilişkin zarar ve çevresel zarar arz eden madde ve karışımlar için, kendine ait gelme koşulunu sağladığı taktirde etikete uygulanır.
Ürün sahibi tedarikçi firmaların etiketlerini hazırlama aşamasından önce, yani henüz ürünlerin zararlılık sınıflandırmalarının tespiti ve GBF hazırlama sürecinde EUH ifadelerini tespit etmesi gerekir. Tüm EUH ifadeleri herhangi bir firmanın ürünleri için kullanılabilir olmayabilir. Bu sebeple, tedarikçi firmalar Ek-2’yi inceleyerek, piyasaya arz ettikleri ürünler için kullanma ihtimali olan EUH ifadelerini tespit etmelidirler.
Sıklıkla karşımıza çıkan bazı EUH ifadeleri ve kullanılma koşulu aşağıda örnek olarak verilmiştir.
• Kamuya Satılan Ve Aktif Klor İçeren Karışımlar
%1’den fazla aktif klor içeren karışımların etiketlerinde aşağıda belirtilen ifade yer alır:
EUH206 – "Dikkat! Diğer ürünlerle birlikte kullanmayın. Tehlikeli gazlar açığa çıkarabilir (klorür)."
• EUH066 – "Tekrarlı maruz kalmalarda ciltte kuruluğa ve çatlaklara neden olabilir."
Ciltte kuruluk veya çatlak gibi sorunlara yol açabilen, ancak ek-1 üçüncü bölümün 3.2 başlığında yer alan cilt tahrişi kriterlerini
- uygulamalı gözlemlere; veya
- bunların cilt üzerindeki öngörülen etkilerine dair ilgili kanıtlara
dayalı olarak karşılamayan madde ve karışımlar için kullanılır.
Etiketin Dili
Türkiye’de piyasaya arz edilecek zararlı madde ve karışımların etiketleri Türkçe hazırlanır. Tedarikçiler, kullanılan tüm dillerde aynı detayların yer alması kaydıyla, etiketlerinde Türkçenin yanında farklı diller de kullanabilir. Çok dilli etiket yapılıyorsa, etiket unsurları her dil için birarada bulundurulur.
Etiketlemede Ölçüler (28848 sayılı yönetmelik, Ek-1)
Etiketleme ölçülerin tespiti için çıkış noktası ambalajın büyüklüğüdür. Ambalaj büyüklüğüne göre etiket alanı ve her bir işaretin kenar uzunluğu tespit edilir. Her bir zararlılık işaretinin minimum alanı 1cm2’den az olmamalıdır. Aşağıda etiket ve işaretlerin minimum boyutları verilmiştir. Bu alanlar, yukarıda ifade edilen zorunlu etiket unsurlarının verildiği alan için olup, tedarikçinin ürüne ait kendi ek uyarıların veya ürün tipine bağlı olarak yayınlanan resmi bir düzenlemeye bağlı ek uyarıların bulunduğu alanı kapsamaz.
Ambalajın kapasitesi | Madde 19’da istenen bilgilere ait boyutlar (mm cinsinden) | Her bir işaretin boyutu (mm cinsinden) |
3 litreyi aşmayan: | Mümkünse, en az 52 x 74 | En az 10 x 10 Mümkünse en az 16 x 16 |
3 litreden büyük, ancak, 50 litreyi aşmayan: | En az 74 x 105 | En az 23 x 23 |
50 litreden büyük, ancak, 500 litreyi aşmayan: | En az 105 x 148 | En az 32 x 32 |
500 litreden büyük: | En az 148 x 210 | En az 46 x 46 |
Yönetmelikte, etiket üzerindeki yazıların karakteri ve yüksekliği hakkında bir hüküm verilmemiştir. Etiket bilgilerinin okunaklı olması zemin rengiyle zıt renkte olması gerektiği ifade edilmektedir.
Yukarıda belirtilen unsurlara ek olarak farklı ürün tipleri farklı etiketleme unsurlarını ek olarak içerebilir. Bu ek unsurlar, ürünün bağlı olduğu resmi kurum (Bakanlık) tarafından yayınlanan resmi düzenlemeler ile belirlenmektedir. Örneğin,
1. Biyosidal ürünler, Sağlık Bakanlığı’nın kapsamında ilgili yönetmelikte belirtilen ek etiket unsurlarını da içerir.
2. Bitki Koruma Ürünleri, Gıda , Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kapsamında ilgili yönetmelikte belirtilen ek etiket unsurlarını da içerir.
3. Hava aromatize edici ürünler, Deterjanlar, Kuvvetli Asit-Baz ürünleri ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın kapsamında ve ürün tiplerine ait tebliğlerde belirtilen ek etiket unsurlarını da içerir.
125 ml ve Daha Küçük Ambalajların Etiketlenmesi
Ambalajın 125 ml veya daha altında olması durumunda, etiket alanı etiket unsurlarının sığması için yeterli olmayabilir. Yönetmelik bu duruma karşılık kolaylık olmasını amaçlayan bir uygulama getirmiştir. Bazı zararlılıklara ait zararlılık ifadelerinin, önlem ifadelerinin hatta bazı durumlarda uyarı kelimesiin ve zararlılık işaretinin dahi kullanılmaması mümkündür. Bu istisnai duruma ait detaylı açıklama 28848 sayılı yönetmelik, Ek-1, Madde 1.5.2’de verilmektedir.
Aşağıda 125 ml’den büyük ve küçük ambalaj olması halinde yapılacak etiketlemeye ait örnekler görülmektedir. Bu örneğe ait sınıflandırmalar için yönetmelikteki ifade şöyledir;
1.5.2.1.1. Aşağıda listelenen zararlılık kategorileriyle bağlantılı zararlılık ifadeleri ve önlem ifadeleri aşağıdaki durumlarda bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinde belirtilen etiket unsurlarından çıkarılabilir:
(a) ambalajın içeriği 125 ml’yi aşmıyorsa; ve
(b) madde aşağıdaki zararlılık kategorilerinden biri veya daha fazlası olarak sınıflandırılabiliyorsa;
3) Kategori 2 veya 3’te yer alan alevlenir sıvı maddeleri;
12) Kategori 2’de yer alan cilt tahrişi;
17) Sucul ortama zararlı– Kategori 1 veya 2’de yer alan kronik.
28848 sayılı yönetmelik, Ek-1, Madde 1.5.2’de, 125 ml’den küçük ambalajlarda, Akut toksisite sınıflandırması için bir istisnai koşul belirtilmemiştir. Bu nedenle, aşağıdaki örnekte olduğu gibi akut toksisite-kategori 4-H302 sınıflandırmasına ait zararlılık ifadesi ve ona karşılık kullanılan önlem ifadeleri etiketten çıkarılmamıştır.
RESİM 4 – 125 ml’den büyük etiket RESİM 5 – 125 ml’den küçük etiket
Bu makalede genel kimyasal etiketlemesi hakkındaki en temel konulara değinilmiştir. Etiketleme gerekliliklerini belirleyen daha pek çok kriter olabilir. Dolayısıyla, ürün tedarikçisinin ürün tipi, ambalaj şekli, büyüklüğü gibi koşulları da düşünerek, bağlı bulunduğu bakanlık kapsamında bir resmi düzenlemeye tabi olup olmadığını tespit etmelidir. Etiketi hazırlayan kişilerin 28848 sayılı yönetmelik ve eklerine hakim olması gerekir. Bu amaçla, akredite kuruluştan GBF hazırlayıcısı sertifika sahibi kişilerin bu çalışmayı yapması daha uygun bir yol olacaktır.
Unutulmamalıdır ki, mevzuata uygun olarak yapılan zararlı kimyasal etiketlemeleri, insana ve çevreye olan zararlı etkilere, işyerlerinde kazaların yaşanmasına karşı bir önlem; aynı zamanda tedarikçi firmaların intiba ve itibarlarına olumlu bir ticari katkıdır.
Bülent ÖZDEMİR
Kimyasal Mevzuat Uzman Yöneticisi
CRAD Çevre Risk Analiz Denetim ve Eğitim Hizm.A.Ş.