REACH MEVZUATI VE 1. STAKEHOLDERS TOPLANTISI

REACH mevzuatı uzun süredir tüm dünyadaki kimyevi madde üreticilerinin ve dolaylı yollardan, preparat, hatta tasarlanmış ve potansiyel kimyevi salınımı olan eşya üreticilerinin dahi gündeminde. Kafalarda oluşturduğu soru işaretleri, geniş yoruma açık bölümleri ile bir çok noktası muğlak olan mevzuat, bir yandan ön kayıt sürecinde geri sayım sürerken, diğer yandan her geçen gün eklenen yeni yorumlar ile yeni boyutlar kazanmakta, yeni ürün ve endüstrileri bünyesine almaktadır.

Sivil toplum kuruluşları, Avrupa çapında SINLIST adı altında (Substitute it now) genişletilmiş çok endişe verici maddeler listesi yayınlamakta ve AB komisyonunun, mevzuatın bir eki olan mahzurlu maddeler listesini, kendi yayınladıkları listeler doğrultusunda genişletilmesi için baskı yapmaya ve kamuoyu oluşturmaya devam etmektedir.Birlik üyesi ülkeler ise oluşturulan 16 maddelik listeden bir maddeyi eksilterek 15 maddelik listede görüş birliğine vardı.Bu aşamada listeden sadece Cyclododecane isimli madde, hakkında yeterli olumsuz veri olmadığı gerekçesi ile çıkartıldı.

Türk kimya endüstrisinin mevzuata karşı farkındalığı gün geçtikçe artmakta. CRAD olarak bizler hem endüstrimizdeki mevzuata karşı bilgi seviyesini arttırmaya, hem de zamanında hareket ederek ön kayıt sürecinin getirdiği avantajlardan sanayimizin mahrum kalmasını elden geldiğince engellemeye gayret etmekteyiz. Gerek müşteri ziyaretlerimiz esnasında, gerek www.reach.com.tr web sitemizden ve çeşitli medya kuruluşlarında yer alan haberlerimiz kanalıyla Türk sanayiinin ihracatını aksamaya mahal vermeksizin devamını sağlamak, REACH mevzuatını, dezavantajdan, doğru yorumlanmış uygulamaları ile avantaja çevirmeyi amaçlamaktayız. Endüstrimizde ön kayıt süreci yaklaştıkça, biraz da alt kullanıcıları ve Avrupa Birliğindeki müşterilerinin yönlendirmesi ile sanayicilerimiz, mevzuat ile ilgili uyum projelerinin başlatılması gerekliliğini farkediyor. Aksi halde ihracatlarında veya ihracata yönelik yerel satışlarında oluşacak aksaklıklara karşı kaygısı artıyor. Bu sevindirici bir gelişme olsa da yazı kaleme alındığında ön kayıt sürecinin son 47. gününe girildiği ve bir çok firmanın henüz harekete geçmediği düşünülünce Kasım ayında yaşanacak sıkışıklık ve aksaklıklar kaçınılmaz hale geliyor.

REACH mevzuatı bir yandan ön kayıt süreci sonu için geri sayıma devam ederken,bir yandan Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA)ilk kez paydaşları olarak tabir ettiği ve başvuran mevzuat takipçilerini davet ettiği toplantı ile kendini ve faaliyetlerini ifade etti.

CRAD Çevre Risk Analiz olarak, başvuruların tamamının kabul edilmediği toplantıda yer almış ve toplantı REACH mevzuatının uygulama ekibi ile tanışmak, hem de teknik ekiplere endüstrimizin sorularını yöneltebilmek için Endüstrimiz ve firmamız adına önemli bir fırsat olmuştur.

Toplantıya Dış ticaret müsteşarlığımızın Sn.Halil Vanlı başkanlığında dört kişilik bir ekiple katıldığını görmek bizim için sevindirici oldu.TKSD başkanı Sn.Mustafa Bağan’da bizler gibi endüstrimizi temsil etmek için toplantıya katıldı.Tüpraş yetkilisi Sn.Ersen Ertaş ve Eti Products OY yetkilisi Sn.Recep Balcı firmaları adına toplantıyı takip eden diğer Türk katılımcılardı. Gönül isterdi ki toplatıda gerek firmaları adına gerekse temsil ettikleri endüstriler adına daha fazla dernek ve birlik temsilcileri bulunsun.


ECHA icra direktörü Geert Dancet’in REACH mevzuatının doğum süreci ile ECHA’nın faaliyete geçişi ile ilgili açılış konuşması ile başlayan toplantı Direktör Christel Musset’in ön kayıt sürecinde gelinen noktadaki durumu, şu ana kadar ön kayıt yapılan kimyasalların yayınlanması ile ilgili kısa açıklamaları ile sürdü.Bu tip toplantıları ECHA’nın yıllık rutin hale getireceği de belirtilenler arasındaydı. Ön Kayıt adedi ile birinci sırada Almanya’nın geldiği ve yakın takipçisinin İngiltere olduğu belirtildi.Şu ana kadar yapılan ön kayıt toplamının 40.000 maddeyi kapsadığı açıklandı.Ön kayıt sürecine 1 Aralık 2008 tarihinin de dahil olduğu açıklanarak bir anlamda ön kayıt’ın 30 Kasım geceyarısı mı yoksa 1 Aralık geceyarısı mı sona ereceği karmaşasına netlik getirildi. Bunu takiben söz alan CEFIC (Avrupa Kimya Endüstrisi Konseyi) adına toplantıya katılan Leo Heezen Endüstrinin ön kayıt sürecine bakış açısını ve feedbacklerini ileten bir konuşma yaptı. Doğrusu bu konuşmalardan yorumladığımız, AB menşeili üreticilerin de mevzuat ve işleyiş açısından hem mevzuat,hem de ECHA nezdinde şikayetleri olduğuydu. Ancak mevzuatın kendilerine getirecekleri düşünüldüğünde ve mevzuatın ağırlaştırılmasından duydukları endişe ile çokta baskıcı ve itirazcı bir politika izlemiyorlar. Bunun yerine, bir kaç kez haklarını kullanıp itiraz başvurusu yaptıktan sonra sonuç alamadıkları takdirde, uygulama çok şeffaf veya yürütülebilir olmasa da mecburi bir kabulleniş politikası izliyorlar. ECHA, ihracatçının, bilgi istenmesi durumunda maddenin alt kullanıcı kullanım alanları için, tonaj bantlarını kapsayacak şekilde kaydının ispat yükümlülüğü açısından mevzuata yaklaştığı için, CEFIC, üyelerine, açıkça ispat edemeyecekleri her kayıt vakası için üreticisi olmasalar dahi, preparatlarında ve polimer üretimlerinde kullandıkları maddeleri kendi adlarına kaydettirmelerini tavsiye ettiğini açıkladı.

İlk Soru cevap bölümü ECHA nın soruları karşılayışı ve divanda cevaplayacak kişi arayışı açısından salonda tebessümlere neden oldu.Zira soruyu karşılama açısından ECHA üyeleri oldukça kararsız ve kaçamak davrandı.

SVHC’ler ile ilgili süreç sorulduğunda, kesinleşen listenin yayınlanmasını takiben otorizasyon listesi sistemine geçileceği ve başvurular sonrası onay veya kısıtlama prosedürü uygulanacağı belirtildi.

SVHC ler ile ilgili süreçte Kasım ayında önceliklerin belirtileceği,2009 Ocak ayında halk yorumlarının alınacağı, Mayıs 2009’da yorumlamanın ardından ve Haziran ayında yayınlama aşamasına geleceği açıklandı.

Şu ana kadar Türkiye’de pek gündeme gelmeyen çevre ve tüketici maruz kalma senaryolarının modellenmesi ve değerlendirilmesi de gündeme geldi. Maddenin uygulama endüstrisi, kulanım alanı ve uygulama şekli süreçlerinin sırayla ve ayrı ayrı değerlendirme ve modelleme çalışması süreci hakkında bilgiler aktarıldı. Downstream user olarak tabir edilen alt kullanıcılar, üreticinin yönlendirdiği ve dökümanlarında belirttiği şekilde kullanımı konusunda yükümlü olacak.Yani müşteri maddeyi üreticinin belirttiği şekilde kullanmadığı takdire maruz kalma senaryosundan kendi sorumlu olacağının bilinmesi gerekiyor.


Özetle toplantı, mevzuat süreci ile ilgili yeni bilgilerin verildiği ancak komplike soruların çok yanıt bulamadığı bir tanışma süreci şeklinde gelişti. Enteresan konular genellikle konuşmacılardan daha çok, katılımcıların yaşadıkları sıradışı vakaların sorulması ile ortaya çıktı. Bir Elektronik üretici firma yetkilisinin, elektronik ürünlerin beraberinde, nem önleyici olarak paketlenerek ihraç ettiği silica gel paketlerinin kaydını gereklilği konusunda ilettiği soru, akla gelmeyen bir çok ürün ve maddenin de kayıt yükümlülüğü altına girebileceğinin güzel bir örneğini oluşturdu.

Maddelere dair impüriteler ve katkılar değerlendirilirken, bir maddenin tek kısımlı madde olarak değerlendirilmesi için renklendirici ve asit düzenleyici gibi katkı maddeleri çıkartıldıktan sonra ana maddenin, genel kütlesel olarak %80‘i aşması gerekliliği daha önce rehber dökümanlarda geçmesine rağmen tam yorumlanamamış olduğu sorulardan anlaşılmaktaydı. Kriterlerin detaylı değerlendirilmesi, impüritelerin % 1 i aşan kısımlarının kayıt aşamasında belirtilmesi gerekliliği, impüritenin PBT (Kalıcı biokümülatif toksiste) olduğu hallerde ise orana bakılmaksızın %1 altında dahi olsa belirtilmek zorunluluğu doğuruyor.Maddenin impürite sayılıp sayılmayacağına dair değerlendirmeyi yapmak için ilk etapta % 80 %10 kuralını uygulamak, sonrasında impüritelerin özelliklerine bakmak ve değerlendirmek gerekliliği yaratıyor.

Kozmetik endüstrisinin ilk etapta mevzuat dışında olduğu yorumlanırken, kullanılan ürünlerin kozmetik direktifi kapsamında beşeri maruz kalma senaryoları olmasına rağmen, çevresel maruz kalma senaryoları değerlendirmesi açısından REACH mevzuatı kapsamında kayıt sürecine tabi olduğu ise ortaya çıkan yeni yorumlardan biri oldu.

CRAD Çevre Risk Analiz olarak bilgimizi, Cambridge Environmental Assessment’ın REACH konusundaki uzmanlığı ile birlikte, güncel gelişmeleri takip ederek, müşterilerimizin uyum projelerinin başarıya ulaşması için hizmetlerine sunmakta ve ön başvuru fırsatının kaçırılmamasını tavsiye etmekteyiz.

 

Melih BABAYİĞİT
CRAD Genel Direktör  

242_1251725718-06153644683.jpg242_1251725754-06153650327.jpg242_1251725795-06153654516.jpg

İLETİŞİM BİLGİLERİ