CRAD BLOG

REACH MEVZUATI, SVHC KONUSU VE TÜRK KABLO ENDÜSTRİSİNE ETKİLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI

KABLOSAN Dergisi, 2012 Kasım-Aralık Sayısı 

A.B.’nin REACH mevzuatı, uzun süredir tüm dünyadaki kimyevi madde üreticilerinin ve dolaylı yollardan, eÅŸya üreticilerinin dahi gündeminde. Kafalarda oluÅŸturduÄŸu soru iÅŸaretleri ve yoruma açık bölümleri ile birçok unsurunun nasıl idare edileceÄŸi, mevzuatın yayımının 6. yaşını doldurduÄŸu günümüzde dahi tam ve net olarak ortaya konabilmiÅŸ deÄŸil. Ancak ortada olan net bir durum var ki; o da Avrupa BirliÄŸine olan ihracatlarımızın, bir müÅŸteri talebi veya bir ürünün gümrükte denetime takılması bir anda iÅŸlerimizi ve ihracatımızı etkileniyor oluÅŸu.


SVHC ( Yüksek EndiÅŸe Verici Maddeler) ve Kablo Endüstrisine getirdikleri:

Detaylarını www.crad.com.tr web sitemizde bulabileceÄŸiniz REACH Mevzuatı, mevzuat hükümleri uyarınca- eÅŸya olarak nitelenen Kablo ve benzeri ürün üreticilerine ve bunun yanı sıra kablo üreticilerine ham madde tedarik eden plastik ve metal endüstrilerine getirdiÄŸi en önemli yük, mevzuatın 57. ve 59. Maddelerinde kriterleri belirlenmiÅŸ olan ve kısaca SVHC olarak tabir edilen Yüksek EndiÅŸe Verici Maddeler listesi ve bunlara dair kriterlere uyulması gerekliliÄŸidir.


Kablo endüstrisinin SVHC konusundan bu denli etkilenmesinin öncül sebeplerinden biri, sektörde plastiklerin belli ölçüde yumuÅŸatılması için kullanılan bazı ftalat içerikli plastifiyanların, daha sürecin en başında bu listede yer alması idi. Bunun bir sonucu olarak, kablo endüstrisi de dahil olmak üzere Avrupa’ya ihracat yapan plastik üreticileri alternatif plastifiyanlara yönelmek durumunda kaldılar-.


Mevzuatın uygulamaya geçiÅŸinden beri görülen odur ki; mevzuat bu maddelerin eÅŸyanın bütününe kıyasla belli oranda bulunmasına izin verse de, çevre ve tüketiciyi koruma alanında faaliyet gösteren Sivil Toplum Örgütleri mevzuatın izin verdiÄŸi ölçüde dahi bu maddelerin eÅŸyalar dahilinde olmasını kabul etmemektedirler. Bu da doÄŸal olarak mevzuat gerekliliklerini de aÅŸan bir müÅŸteri talebi doÄŸurmakta ve SVHC listesinde yer alan hiçbir kimyasalı eser miktarda dahi ürünlerimizde bulundurmamamız gerektiÄŸi konusunda üreticilerimize baskı yapmaktadır.


Bugüne kadar yaÅŸamış olduÄŸumuz tecrübeler göstermiÅŸtir ki; ülkemizden kablo tedarik etmekte olan bazı büyük beyaz eÅŸya üreticileri dahi, birtakım varsayımlardan hareketle, tedarik ettikleri kablo içerisinde SVHC madde bulunduÄŸu iddiası ile üreticilerinden, ürünlerini teste tabi tutup bunların SVHC içermediÄŸini ispat etmelerini talep edebilmiÅŸlerdir.


Bu da gerek maddi külfeti gerekse de pratik anlamda imkansızlıkları ile üretici ve ihracatçılar için ciddi bir endiÅŸe kaynağı olmuÅŸtur. Biz CRAD olarak bu hususta sürecin en başından beri mevzuata hakim bir danışman kurum olarak, böyle bir test ve tespit yöntemini çözüm olarak görmüyoruz ve bu durumun endüstri içerisinde saÄŸlıklı bir iletiÅŸim ile çözülebileceÄŸini düÅŸünüyoruz. Bu ÅŸekilde düÅŸünmemizi de ÅŸöyle açıklamak isteriz; Bugün 14 Madde barındıran izne tabi maddeler asıl listesi EK XIV ve bu listeye temel oluÅŸturan ve 84 madde içeren SVHC aday listesi yaÅŸayan, devamlı güncellenen listeler olup bunlara her geçen gün yeni maddeler eklenmektedir. Dolayısıyla bugün, yaptırmak için birçok külfete katlanmış olduÄŸunuz-SVHC analizleri yeni maddelerin aday listeye eklenmesi ile bir anda anlamını ve geçerliliÄŸini yitirmiÅŸ olacaktır. Bir baÅŸka deyiÅŸle, yukarıda adı geçen listelere yeni maddelerin eklenmesi halinde sil baÅŸtan yeni analizlerin getireceÄŸi ek külfetlerle baÅŸ baÅŸa kalınacaktır. Bu listelerin her yıl yaklaşık yüz maddenin eklenerek devam etmesi hedeflendiÄŸi düÅŸünülünce zaten bunun imkansızlığı açıkça göz önüne seriliyor. Tüm endüstrinin bu tür zorlukların altından kalkabilmesinin en önemli koÅŸulu ise mevzuatı yakinen takip etmek, düzgün ve dürüst bir iletiÅŸim zincirine sahip olmaktır.


Bahse konu (SVHC) maddeler zaten bilinen mevcut zararlılıkları nedeniyle SVHC olarak nitelenen maddelerdir. Dolayısıyla sınıflandırma ve GBF (MSDS) mevzuatlarını takip eden firmalar bunlar hakkında tüketicilerine ne ÅŸekilde bilgi verilmesi gerektiÄŸini zaten hali hazırda bilmekte ve bu maddelerin ürünleri dahilinde varlığı konusundan da haberdar durumdadırlar. Bilinen bir bilginin saklanması sonucunda bir kablo üreticisinin müÅŸterisini kaybetmesi ve müÅŸterisine tazminat ödemek zorunda kalması sonucunda çok doÄŸal olarak bu kablo üreticisine hammadde tedarik ederken bu bilgiyi paylaÅŸmayan hammadde üreticisi de doÄŸal olarak en basitinden müÅŸteri ve itibar kaybederek zarara uÄŸrayacaktır. Dolayısıyla Kablo üreticisine hammadde saÄŸlayan tedarikçiler bu SVHC listelerini gerek kendileri gerekse de bir uzman desteÄŸi ile takip etmeli ve üretim girdilerini buna göre devamlı bir ÅŸekilde gözden geçirmelidirler. Kullandıkları bir girdi aday listede ( hatta aday adayı listede) görüldüÄŸünde müÅŸterini bilgilendirmeli ve ikame madde arayışına hemen o gün itibarı ile baÅŸlamalıdır.


Kablo üreticileri de hammaddelerini tedarik edecekleri kaynakları seçerken yukarıdaki kıstaslara vakıf üreticiler ile çalışmalı ve artık hammadde ile verilecek doÄŸru ve açık bilginin en az ürünün fiyatı ve kalitesi kadar önemli olduÄŸunun bilincinde olmalıdır.


Bizler CRAD Danışmanlık olarak 2007 yılından bu güne Türk Endüstrisinin Avrupa BirliÄŸi ihracatlarında, olası sorunlara henüz ortaya çıkmadan çözümler üreterek endüstrinin yanında olmaktan hem gurur hem de memnuniyet duymaktayız. Kablo endüstrisi de dahil olmak üzere, plastik ve kimya endüstrisinin tüm kıymetli üyelerine, ihracatlarının herhangi bir kesintiye uÄŸramaksızın devamı için her zaman memnuniyetle desteÄŸe hazır olduÄŸumuzu duyurmak isteriz.


Melih BabayiÄŸit
Baş Danışman

BAÅžVURU FORMU

İLETİŞİM BİLGİLERİ