BİYOSİDAL ÜRÜN OLARAK ANTIFOULING BOYALARIN DURUMU

Boyatürk Dergisi - 2013 Ağustos-Eylül Sayısı


Antifouling boyalar diğer bir deyişle zehirli boyalar veya kekamoz önleyici boyalar teknelerin, suyun içinde bulunan kısımlarını koruma konusunda büyük öneme sahip olan boyalardır. Deniz suyu ile temas eden teknenin yüzeyi, deniz organizmaları ve diğer deniz canlıları tarafından kaplanmaya açıktır. Deniz canlıları teknenin karinasına tutunur, hızlı bir şekilde tekne yüzeyinde çoğalmaya başlar ve bu canlıları yüzeyden uzaklaştırmak zorlaşır. Antifouling boyaların kullanılmasıyla teknelere zarar veren ve maddi sorunlarla birlikte zaman kayıplarına neden olan kekamoz, yabani ot ve sümüksüler gibi kirlilik yaratıcı canlıların tekne yüzeyine tutunmaları ve çoğalmaları önlenmektedir.

Peki, antifouling boyalar etkisini nasıl göstermektedir?

İdeal antifouling boyada biyositin yayılma hızı ve etki süresi önemli parametrelerdir. Antifouling boyalarda bulunan reçinemsi yapı içerisindeki biyosidal aktif madde boyanın su ile temasının ardından yavaş yavaş suya salınmalıdır. Bu kontrollü salınım hızı çok önemlidir ve ürünün kullanım ve etki süresini belirler. Salınım hızının ideal süresinden daha fazla olması, antifouling boyanın etki süresini kısaltır.

Ürünün kullanılması ile yüzeyde oluşan biyosid tabakası kirleticilerin yerleşmesini önler. Boya içerisindeki biyosidal aktifin suya salınması ile kekamoz, yabani ot ve sümüksüler gibi kirlilik yaratıcı istenmeyen deniz canlılarının tekne gövdesine yapışması engellenir.

Antifoulinglerin kullanım amaçları nelerdir?


Teknenin su ile temas eden yüzeylerinde oluşan kekamoz, tekenin hızını azaltır, direnç oluşmasına neden olur. Direncin artması aynı hızı sağlamak için daha fazla yakıt kullanılmasına ve enerji sarfiyatına yol açar. Bunun yanısıra oluşan kekamoz teknede gereksiz ağırlığa ve farklı alanlarda birikmesi sebebi ile teknenin su üzerindeki dengesinin bozulmasına, hareket kabiliyetinin azalmasına neden olur. Biriken kekamoz, tekne gövdesinde delinmelere sebep olur, bu da büyük maddi kayıpların oluşmasına bir nedendir. Tüm bu olumsuzlukları önlemek amacıyla uzun süre suda kalan tekneler için antifouling boyaların kullanımı tekne sahiplerinin tercihidir.

Antifouling boyalar neden “Biyosidal Üründür”?

Antifouling boyaların neden biyosidal ürün olduğunu anlamak için öncelikle biyosidal ürün tanımına bakmak gerekmektedir.

“Biyosidal ürün, satışa sunulduğu hali ile, içeriğinde, ürünün etkinliğini sağlayan bir veya birden fazla aktif madde içeren, kimyasal veya biyolojik olarak etkin olduğunu iddia ettiği zararlı organizmanın çeşitli yaşam alanlarında kontrol edilmesini, uzaklaşmasını, hareketinin kısıtlanmasını, zararsız hale getirilmesini, yok edilmesini sağlayan ve bu amaç ile kullanıma hazır halde satışa sunulmuş ürünlerdir.”

Biyosidal ürünler Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsat zorunluluğu bulunan ürünlerdir. Biyosidal ürün kapsamında bulunan ve günlük yaşantımızda kullandığımız antibakteriyel sabunlar, yer ve yüzey temizleyici ürünler gibi “antifouling” iddiaya sahip boyaların da ruhsat almaları gerekmektedir.

T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından A.B. 98/8/EC Direktifi doğrultusunda hazırlanan ve 27449 sayılı (4. Mükerer) ve 31 Aralık 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Biyosidal Ürünler Yönetmeliği’ne göre öncelikle, tüm biyosidal ürünlerde olduğu gibi ruhsatlandırılacak antifouling boyanın aktif maddesi yönetmelikte listelenen aktif maddeler içerisinde bulunmalıdır. Bunun ile birlikte bu aktif maddenin/maddelerin, antifouling boyanın kullanım alanı olan “bozunmayı önleyici ürünler” için uygun olan aktif maddelerden (bakır pirition gibi) olması gerekmektedir.

Antifoling boyaların ruhsatlandırılması, diğer biyosidal ürünlerde olduğu gibi bir kaç aşamadan oluşmaktadır; hatta antifouling boyalarda, ürünlerin renk versiyonlarının olması sebebi ile bu aşamalar daha detaylı bir şekilde işlenmektedir.

Bu aşamalardan ilki, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, aktif maddenin uygunluğudur. Önbaşvurunun bakanlık yetkililerince değerlendirilmesinde öncelikle aktif madde kontrolü yapılmaktadır. Bununla birlikte, ürünün içeriği oluşturan her bir maddenin ürün içerisindeki fonksiyonunun belirtilmesi de önemlidir. Ürüne ait örnek etiketin yönetmelikte belirtilen tüm hususları karşılıyor olması gerekmektedir. Bu hususlardan bazıları örneğin, etikette aktif madde ismi verilmeli ürün içerisindeki % oranı net miktar olarak etikette belirtilmeli; ürünün sınıflandırması etiket üzerinde eğer varsa sembolü ile belirtilmeli ve ürüne ait Güvenlik Bilgi Formu ile uyumlu olmalı ve bu Güvenlik Bilgi Formu, GBF hazırlama konusunda eğitim almış ve akredite kuruluş tarafından sertifikalanmış yetkili bir kişi tarafından hazırlanmış olmalı; ürünün etkin olduğu iddia edilen organizma isimleri etiket üzerinde bulunmalı; yanlış yorum ve uygulamalara sebep olabilecek sözlü, yazılı ve görsel yayınlar bulundurmamalıdır.

Antifouling ürünlerin, biyosidal ürün ruhsatı alınması ile ilgili ön başvurunun tamamlanması sonrasında, ürünlerin bakanlık tarafından istenen analizlerinin tamamlanması ve literatür taraması ile birlikte ruhsat dosyalarının hazırlanması gerekmektedir. Henüz bir mutabakata erişilmemesi ve ilgili laboratuvarın analizleri yapmaya başlamaması sebebi ile Bakanlık tarafından onaylı laboratuvarlarda yapılması gereken bu analizler tamamlanamamış ve dolayısıyla hiçbir antifouling boya firması ruhsat alamamıştır.

Antifouling boyaların Sağlık Bakanlığı tarafından denetimlerinin sıklaştığı ve ruhsatsız ürünlere cezaların kesilmeye başlandığı bu günlerde, boyaların güvenli kullanımı için ruhsatlı ve etiketleri anlaşılabilir ürünlerin kullanılmasına dikkat çekilmelidir.


Hande ERENSOY
Kimyager / Çevre Görevlisi
Kimyasal Mevzuat Uzmanı

 

İLETİŞİM BİLGİLERİ